Şah İnn Paradise Genel Müdürü Ramazan Problemini anlattı

Alternatif Turizm'in önde gelen tesislerinden Şah İnn Paradise'ın genel müdürü Yusuf Yücel geçenlerde Ülke Tv'ye konuk oldu. Yusuf Yücel bu sektörle ilgili sunucunun sorularını cevapladı.

Fiyatlar neden yüksek sorusuna "Arz talep dengesine baktığınızda talebe oranla tesis sayısı az diyebiliriz." diye başladı söze. Sunucunun fiyatların Avro cinsinden olduğunu hatırlatması üzerine "Fiyatlar yüskek görünüyor ama bu rakamlar erken rezervasyon avantajlarını kaçıranlar için geçerli." şeklinde açıklama yaptı. Yani diyor ki, erken rezervasyon fiyatlarımız, normal fiyatlar. Geç kalırsanız fahiş fiyattan konaklarsınız. Tabi asıl ince noktayı ilk cümlede söylüyor ama açıklamasını yapamıyor. "Tesis az, telep çok. Müşteri sıkıntısı yok ki. Neden ucuz tutalım fiyatları" diyemiyor doğal olarak.

Erken revervasyon fiyatları 69 Avro'dan başlamış ve şu anda 109 Avroymuş. Yani tatil zamanından aylarca önce ödeme yaptığınızda kişi başı 160 lira ödemek gerekiyor. Normal zamanda ise 250 lira ödemek gerekiyor. Mayıs ayında doluluk oranlarının yüzde 95 olduğunu düşünürsek bu fiyatlar ucuz bile sayılır.

Ücretlendirmenin neden Avro cinsinden yapıldığı sorusuna da eskiden müşterilerin Avrupa'dan (çoğunlukla Almanya'dan) geldiğini bu yüzden Türk Lirası yerine Avro kullanıldığını söyledi. Tamamen alışkanlıkmış yani. Şu anda müşteri kitlesinin yüzde 80'i Türkiye'den gerisi yurt dışındanmış.

Yusuf Yücel eskiden bu tür tesisleri sadece mutaassıp ve muhafazakar ailelerin tercih ettiğini fakat günümüzde eşini kıskananların da alternatif turizm otellerine yöneldiğini söyledi. Yusaf Yücel'in kullandığı dilin iticiliği ve dindar kesime yabancılığı gözden kaçmıyor. Yabancılığını adeta seyircinin gözünün içine sokuyor. Dini hassasiyeti olan insanlara yönelik kullanılan "mutaassıp" terimi laik yaşam tarzını benimsemişlerin jargonudur. Bir Müslüman hiç bir zaman olumsuz bir anlamı olan mutaassıp (tutucu, değişime kapalı, dediğim dedik...) kelimesini bir başka müslüman için kullanamaz ve kullanmamalıdır. Bunun yerine dindar, dini hassasiyeti olan, müslümanca yaşamaya çalışlanlar ya da sadece "Müslüman" ifadeleri kullanılır.

Sunucu bayan "Ramazan ayında doluluk nasıl? Ramazanda tatil yapılmaz anlayışı vardı. Bu anlayış devam ediyor mu?" diye sordu. Yusuf Yücel'in verdiği cevap yine kulak tırmalayan cinstendi. "Ramazan problemi olmasaydı, bu sektör yüzde 200 değil yüzde 500 büyümüş olurdu. Sektörün en büyük sıkıntılarından biri yaz ayrının Ramazan ayına denk gelmesi." Yusuf Yücel'in şahsının inancı kimseyi ilgilendirmez, fakat Dindar insanlara yönelik hizmet veren bir kurumun en üst yetkilisinin daha dikkatli bir dil kullanması gerekirdi. Bin aydan daha hayırlı Rahmet ayı için "problem, sıkıntı" gibi ifadeler kullanmak hiç şık olmadı.

Hizmet ettiği insanlar ile aynı dili konuşan, aynı hassasiyetleri paylaşan tesislerin artmasıni temenni ediyoruz. Böyle olmazsa müzik diye Tarkan'ın dinletildiği, mini etekli bayanların resepsiyonda hizmet verdiği, animasyon olsun diye ortamın diskoya çevirildiği islami otelleri çok daha fazla görmeye devam ederiz.

Programı buradan izleyebilirsiniz.

Hayranı ol